Söylediklerine göre Portekiz’in tamamında, Lizbon’da
karşılaştığımız sakinlik hâkimmiş. Portekizliler sakin insanlar. Bildiğin
yavaşlık aslında.
Bir iş yaparken başka bir iş yapmak, her hangi bir şekilde
itiraz etmek, gerginlik, kavga, yüksek ses yok bu şehirde.
Herkes çok sakin.
Taksi şoförleri, otobüs şoförleri, esnafı, polisi aklınıza gelebilecek tüm
Portekizlilerde genel bir sakinlik havası var. Hiç kimsenin acelesi yok. Zaten
verilen her randevuya herkes 10 dk geç kalıyormuş. Bir dükkana girdiğinizde
sizden önceki müşterinin işi bitmeden hiç kimse sizinle muhatap olmuyor. Aynı
şekilde siz alışveriş yaparken satıcı sadece sizinle ilgileniyor. Diğerleri ise
adamın işinin bitmesini bekliyor, sakin bir şekilde. Burada tanıştığımız
Türklerden bir tanesi üç yıldır Lizbon’daymış ve bir kere olsun kavga görmemiş.
Burada insanlar birbirlerini bekliyorlar. Hem de hiç itiraz
etmeden.
Örneğin yaya geçidinde bir yaya varsa bütün trafik o yayanın
yoldan geçmesini bekliyor. Tüm şehir yayalar için dizayn edilmiş sanki ve buna
şoförlerin hiç itirazı yok.
Trafiğe kapalı sokaklar ve küçük de olsa her yerde
rastlayabileceğiniz meydanlar insanların kullanımına bırakılmış.
Aslında doğru düzgün yoğun bir trafik de yok Lizbon’da.
Toplu ulaşım çok ucuz. Aylık alınan kartları sınırsız bir şekilde metro,
otobüs, tramvay, banliyö treni, asansör gibi neredeyse her şekilde
kullanabiliyorsunuz.
Bu rahatlık siz de sanki “ücretsiz” dolaşıyorsunuz hissi
veriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder